27 Şubat 2014 Perşembe

Yaşla Birlikte Stil de değişir



Rüzgar Mira Okan'ın kaleminden 

İnsan değişir... Hem de her gün, hem de hepimiz.


Değişim, dönüşümü ve gelişimi de yanında getirir. Yani değişim hediyeleri ile kapımızı ansızın çalıverir. O kapıyı çalar çalmasına da, açıp açmamak bizim seçimimizdir. 
Her yaşadığımız olay, iyisi ile, kötüsü ile kendimize yolculuk için bir fırsattır aynı zamanda. Yeter ki dinleyebilelim kendimizi, yeter ki dönebilelim kendimize tüm cesaretimizle. Gerçek güç kendin olabilme cesaretidir ezcümle. 

Yaşadıklarıyla kendini tanır insan. Stili de daha netleşir insanın kendini tanıdıkça. Kendini anlatma savaşı, bir yerlere, bir şeylere, birine ya da birilerine yetişme telaşı, beğenilme, kabul görme çabası yerini özgünlüğe ve dingin sadeliğe bırakır.

Görünüm nihai yansımadır. Bununla beraber, sadece kılık kıyafette var etmez kendini stil. Dinlenen müzikte, yüzdeki mimiklerde, seçilen renklerde ve desenlerde, yaşanan evde, söylenen sözlerde, yazılan cümlelerde, okunan kitaplarda, seyredilen filmlerde, sürülen kokuda, tercih edilen tatlarda, bakışta, duruşta, gülüşte, aşkta dahi kendini var eder stil. Stil her haliyle insanı yansıtır. Olduğu gibi... Bu yüzden stilini "-mış gibi"si ol-maz!

Stilin en özel halidir sadelik. Görünümde sadelik en büyük şıklıktır, deneyim ve akıl ürünüdür. Sadelik stilin merkezidir. Sadelik özgürlüktür. Sadeliğin içinde derinlik vardır. O sadeliğe ulaşıncaya kadar da katedilmiş öyle çok yol... Bu yüzden sadelik bir hazinedir.

Yaşadıkça kendini tanır insan, tanıdıkça kendini bulur, kendini buldukça netleşir stili fluluktan, netleştikçe kavuşur sadeliğe ve sadeleştikçe ulaşır sonsuzluğa.


Sevgiyle kalın

Hiç yorum yok: